21 Mayıs 2012 Pazartesi

KESKİN NANELİ ÖYKÜLER

Tolga Gümüşay'ın kaleminden on naneli öykü hem de keskin naneli:) İlginç kitap kapağı elbette benim açımdan çok ilgi çekici sayılmaz . Fakat gençler ne düşünür bilemem. Bir süre elimde dolaşan kitabı tüm öykü kitaplarını okuduğum gibi sindire sindire okudum. Bana kalırsa her öyküden sonra biraz durup nefes almak, öykünün ikliminde şöyle bir turlamak çok zevkli. Bu yüzden bir öyküden sonra hemen diğerine geçemem ben.
 On öykünün onunu da sevdim desem abartmış sayılmam. Keskin naneli de kadın duygusallığından ziyade erkek, üstelik de ergen bir erkeğin telaşını görmek buruk bir gülümseme bıraktı bende.
Monte Carlo Oteli ise bir kez daha sorgulattı gençlerin baş belası sınav sistemini ve elbette eğitim olanaklarını. İlk Koklayışta Aşk ise mizahın sularına sürüklerken beni kadın zekasının pırıltılarını hissediverdim. Doğrusu bundan da epey hoşlandım:) 
Jübile sanırım en sevdiğim öyküydü. Elbette şöyle bir geçmişe dönüvermedim desem koca bir yalan olur. Okul yıllarındaki İlyas, Mehmet, Ahmet amcaları hatırladım ve onların yüzlerinde eskimeyen sabır dolu, emek dolu çizgileri.
Öykü maalesef roman kadar okunan bir yazı türü değil. Ama eminim gençler bu öyküleri severek okuyacaklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder