16 Mayıs 2012 Çarşamba

EYLÜL'DE AŞKLAR

Mine Soysal'ın kaleminden çıkmış sıcacık bir roman Eylül'de aşklar. Romanın ana karakterleri Can ve Eylül'ün lise-1 den lise-3'e uzanan çalkantılı, bunalımlı, mutlu, hüzünlü daha bir çok duygu dolu yıllarını hem Can'ın hem de Eylül'ün dilinden, bakış açısından okuyoruz. Romanın en önemli özelliği de bence bu. Hayatın gerçekliğinden beslenen romanda tamamen didaktik kahramanlardan çok hata yapan, hatalarıyla baş edemeyen, bu hataların üstüne tekrar hata yapabilen kahramanlar kanlı canlı. Sanki aynı sınıfta okumuşuz, sanki yan yana yürümüşüz Eylül'le, Can'la. Lise yıllarının getirdiği arayışlar ve bu arayışların sonucu kaybedilenler, kazanılanlar. Tüm bunlar üzerine sorgulatan düşündüren bir roman Eylül'de Aşklar.
Üzerine düşündürülen kavramların başında sadakat geliyor. Eylül'ün Can'ı aldatmasıyla. Aldatmanın altında nedenleri sorgulatıyor Eylül'ün ablası Nisan'ın haykırışıyla ve Eylül'ün kendini sorgulayışında. Dağılan bir ailede gencin gördüğü zarar ve ebeveynin önemini düşündürüyor. Can'ın babasını kaybetmesiyle ölümle baş etmeyi düşündürtüyor. En güzeli ise tüm bu sorgulamaları ve düşündürmeleri satır aralarında yapıyor. İşaret parmağını göstererek ''hayır bu yanlış!'' diyen öğretmen edasıyla değil.Bunlar dışında yaşanan deprem ve etkileri sosyal sorumlulukları hatırlatıyor.
Sürükleyici anlatımıyla da gençleri okumaya çağırıyor adeta.:)
Kalemine sağlık Mine Soysal diyorum:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder