22 Aralık 2014 Pazartesi

Masal masal içinde, her masal kendi içinde...

Merhaba okuyucu,
hafta sonu dolayısı ile kapalıydık ki sanma yine kaçtım bi yerlere bu defa çok kararlıyım. Gerçi hafta sonu ne yaptın derseeen bol bol misafir ağırladım. Büyüdükçe anneme benzer oldum desem tanıdık gelir mi? :):) Eskilerde sevmezdim ben öyle misafir falan. Şimdilerdeyse bi eğlenceli gelir oldu:) oldum mu sana anasının kızı:)





Neyse efendim yazmadığım ara uzun kapatmak lazım; her ne kadar özet geçsem de daha ana gelemedik :) bi gelsek iyi olur.

Efendiiim bebeli anne maratonunun en önemli bölümü bebek bakımıymış. Bunu da yarı bilim yarı gelenek, kör topal götürüyoruz. Anladığım en önemli şey ise KASMAYACAKSIN, RAHAT OLACAKSIN. Doktor önerileri malum 6 aya kadar anne sütü sakın haaa! ve de Katiyen su dahi vermeyeceksin. Doğrudur ilk zamanlar dedik ve bu güne kadar da anne sütü dışında hiiiç bişeycik vermedik. Sonra baktım ki doktorların da aralarında ortak bişey yok! Avrupa başka Amerika başka diyor. Eh diceksin ki doğal her ülke kendi araştırmalarına göre sonuç sunuyor da sorun şu ki biz de de Avrupa ne diosa o. o da ilginç geldi bana. Şimdi burda hiiiç alanım olmayan konu hakkında ahkam kesecek diilim fakaat kendi deneyimlerimi de bi parça aktarayım istiyorum. Neyse efendim çokça uzattım bu konunun sonuna doğru tam 6. ayımızı doldurmadan yemeklere alıştırmayı uygun gördük biz. Anane ve babane faktörüyle:)

Neyse bakımı bırakalım da eğlenceli işlere bakalım. Çok cici fotoğraflarımızdan da bi kaç kare sunalım. Ah bu bi kaç kare seçimi ne zor bi bilsen.Daha önce yazmış mıydım hatırlamıyorum ama hatırlatmakta fayda var. Fotoğrafların başlangıcında Adele Enersen'den bolca etkilendik ki hatta taklit dense bence daha manalı olur. Daha sonrası artık esinlenmeye dönüştü:) Bebimi uçan balona bindirdik başladık uçmaya :) Uçtuk uçtuk... Uçtıkça dünya değişti bize kendimize özel bir dünya kurduk. Neler olmadı ki bu dünyada:) Bi uyudu Karin şirinler köyüne dooruca :) Şirineyi, huysuzu tanıdık Şirin babayla sohbet edip hep birlikte gargamelden kaçtık. Baktık ki uçmak güzel bal arısı olup her çiçekten bal topladık ve anladık ki bal arısı olmak çoook zor. Bir ağaç gölgesinde oturup dinleneyim dedi ama Karin tavşanları görüp tavşan olmaya karar verdi:) zıp zıp koştukça yoruldu kendini deniz kıyısına atıp deniz kızı oldu... Oldu da oldu artık devamı sonra dyelim:) İnsanın kendi bebesi olunca hepsi de güzel geliyor. İlk aylardan devam ediyorum yine fotoğraflara da günümüze geliriz bu hafta sanırım.
Şimdilik bu kaadarla kalsın yarına görüşürüz:):):)

Kendine cici bak okuyucu:)

18 Aralık 2014 Perşembe

bebeli kadından merhaba...

merhaba okuyucu;

Dün kaldığım yerden devam edeyim diyorum. Bebem oldu da ne mi oldu? Ohoooo çoook şey bana göre. Dışardan bakana pek bişey olmamış gibi ya içerde çok şey değişti. Bir kere bebeleri, çocukları ve anneleri sever oldum. Bir diğeri hani şu annelerin 'bakın bakın ne kaa şirin di mi? Ne kaa akıllı, ne kaa güzel vs vs' 'İşte bakın bunu ben yaptım. Ne de güzel yapmışım di mi?' edalarını falan anlar da oldum. Eh accık da ben yapar oldum. Öğrendim ki annelik egosu diye de birşey varmış. Ben de de bundan accık varmış. Soora bebnin ne tatlı, ne güzel, hayata bağlayıcııııı ve de ne zor, ne karışık, ne hayattan soğutan bişey olduunu da öğrendim.Şimdi çelişkili gibi görünse de bunların hepsi yaşandı mı dersen. Evvveeettt yaşandı.





Sooracıımaaa bu velet az bi şekillendikçe ballanmıyo mu iste ölünür mü ölünür:) Biz de çılgınlaaar gibi fotoğraf çekmeye başladık. Öyle ki artık kendimi fotoğrafçı sanmaya bile başladım:) hem de ne fotoğraflar çektik. Bilgisayarıma ay ay dosyalıyorum(tavsiye ederim daha derli toplu oluyo). Her bir dosyada yüzlerce fotoğraf kim bakacak onca fotoğrafa bilmem ama ben bakıyorum şimdiden zaman zaman.

Zamane anneliğinin yarısı fotoğraf çekmekse diğer yarısı da netten sayfa sayfa çocuk bakımı, gelişim özellikleri vs hakkında okumaaak okumaaak. Sonra da benceyse bildiğini yapmak:) Accık doktor tavsiyesi beğenmedin mi de anane babanne önerisi. Okuyucuuu öyle hemen dudak bükme o anane babanne tavsiyeleri var yaa hayat kurtarıyor benden söylemesi.

Neyse efendim zaman içinde göreceğiniz üzre pek çok konseptte de foti(Ah böyle daha kolay oluyo anla artık) çekmişliğimiz daha önceden görmüşlüğünüz üzre kitaptı, masaldı okumuşluğumuz var. Bunları da bi ara birleştirsem de güzel bişeyler olsa diyorum. Olur mu olur:)

Neyse okuyucu gezmelere gitcem daha eh bi de bebeliyim sen düşün hazırlık aşamasını.
çok öperim anacım hepiciinizi
anaları ve bebeleri ayrıca:)

17 Aralık 2014 Çarşamba

yeniden...yepyeni

amaaaan bloğu kim yazacak ben de hamileyim, ay bu gün yazsam iyi olur neyse yarın yazarım.... vs vs derkeeeeennnn zaman geçtiii. zaman bu şişede durduğu gibi durmuyor o başka bir şeydi ya neyse. Nitekim geldim geldim miii geldim geldim bu defa kesin geldim hem de bombalar gibi atom gibi:):)


Ne mi yaptım koskocaaa geçen zamanda çok şey yaptım mesela ANNE oldum:) kocaman harflerle anne oldum erikti fasulyeydi karnabahardı derken bi bakmışım anne oluvermişim:) oluvermişim diyince o kadar da kolay sanmayın bi baktım da iki haftacık hamilelik günlüğü tutmuşum oysa genel olarak 40 haftalık hamileliği ben üzerinize afiyet tam 42 ye kadar uzatmayı başardım. 38 den sonra ha geldi ha gelecek derken  40 da sezaryen korkuları sardı beni ki sormayın:) Bi korku bi korku sancı mancı vız gelir de o sezaryen işinden deli gibi korkuyordum.Nitekim öyle böyle 42+0 da tabiri yerindeyse çatır çatır doğurdum ve hayalim gerçek oldu:) 

Normal doğum ne normalmiş :):) iyi bi şeymiş öğrendim. Eh burda şöyle kolay böyle kolay demicem ne de olsa yeni bir can geliyor dünyaya ve de can içinden can çıkıyor kolay değil elbet. Ama değer mi derseniz değer bence. 

Neyse efendim çok uzattım doğum işini bana kalsa günlerce yazarım ama suyunu çıkarmayayım belki bi başka sefer annelere moral olsun diye ayrıntıya da girerim. Ama şimdi genel özet geçiyoruz. E doğurdum da neyim mi oldu? Türk filmi repliğiyle nur topu gibi bir kızım:) Bak şimdi kızım demek bile anaç duygularımı coşturdu:) Hakkaten nur topu benceyse ya el gözüyle bakmak gerek ne de olsa kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş:)


Bebem oldu ya düştük yollara babanne anane derken geldik konduk yeniden kuş misali yuvamıza konduk. Eh analık izniydi derken bebemle evde başbaşa günlerimiz başladı. Biz büyüdük, bebem büyüdü; ben büyüdüm. Büyürken de pek çok eğlendik. bundan sonra blogda da bunlar var anacım şimdilik ben kaçtım:) Amaaa yerın yeniden gelicemmm. Bebemle ilk fotoğrafımızla da merhaba diyelim. Hiç bir yerlerde yok biline:)

21 Ocak 2014 Salı

17. hafta

17. haftayı geride bırakırken çok merak ettiğim haberi sonunda aldım:)) evet minik bir şirine geliyor. Elbette her anne adayı gibi öncelikle sağlık dilesem de gönlümden geçen bir kız bebekti :) (Sırf ciciler bile insanın aklını çelmeye yetebiliyor.) Neyse haber kızdan yana oldu. Erkek olsa üzülür müydüm diye düşünüyorum da muhtemelen hayır üzülmezdim. Ama dedim ya gönülden geçen bir şeyler oluyor herhalde herkeste:)

Bu arada hamiş göbeğim gittikçe büyürken  ben de hızla kilo alıyorum. Peki açılan bu iştahımı kontrol ediyor muyum? Elbette hayır. Umarım sonradan dizlerimi çok dövmem:( Bir yandan da bu hamiş göbek hoşuma gitmiyor değil pek şeker bence:) doğal sempati bölgesi.

Maalesef özellikle son hafta bu doğal sempati bölgemde sık sık sancılar, ağrılar hissediyorum. Doktorumun yorumu 'yapar bu melekler' oldu.İnternet araştırmaları ise bunun 'ROUND LİGAMENT AĞRISI' olduğunu söylüyor. Büyüyen rahmimi tutan kaslardan kaynaklanıyormuş bu ağrı. Her hafta başka bir macera oluyor bana:)))

11 Ocak 2014 Cumartesi

minik eller

:))
 çoktandır yazmayı bıraktığım bloğuma yeni bir haberle yeniden merhaba diyorum. Başlıktan da anlaşılacağı gibi minik eller beklentisi içinde 16. haftamın içindeyim:)))  Doğrusu blog çocuklara kitaplardı ama bi süreliğine bu anne adaylık serüvenine dönüşecek. Böylece ben de yeniden dönüş yapmış olacağım.

 Bu arada en azından bu 16 haftada neler mi yaptım? oooo çook şey öncelikle ilk bir kaç hafta gerçekten mi, doğru mu derken sigarayı bırakıp sağlıklı hayata adım attım. geçen yaz da bi sigara bırakma serüvenim hüsranla sonuçlanmıştı fakat bu defa öyle olmadı. Siz diyin annelikten ben diyim motivasyondan. her neydense bu kez hiç de zor olmadı bu kötü kokulu illetten vazgeçmek. öyle yaz öncesi gibi krizler falansa hiç yoktu.

Neyse mide bulantılı, halsizlikti derken bu ilk trimesterı(hamilelikte ilk 3 ay) atlattık. Şimdi bloglarda(özellikle blogcu anneyi takip ediyorum) ve çeşitli sitelerde hamileliğin balayı dedikleri ikinci trimesterda mutlu mutlu bebiş bekliyorum:))

aaa evet tabi kilo aldım mı? elbette aldım neredeyse 3 kiloya yaklaştı aldığım kilo. ne yapalım minik eriğin gelişinden sonra artık vereceğim kilolarımı:)dert mi? hiç de bile.(aslında ufaktan dert etmiyo değilim ama napalım ilk hamileliğim henüz bünyem hakkında pek de bilgi sahibi değilim)

şimdilik bu kadar olsun. artıkher hafta yazacağım :)