18 Kasım 2012 Pazar

BEYAZ YALANLAR (White Lies)

Beyaz Yalanlar... Yalanı beyazı da olur muymuş demeyin Mark O'Sullivan yazmış işte. Bence de yalanın beyazı olmaz ama kitabın melez kahramanı Nance'yi evlatlık edinen ailenin ilk yalanıyla başlıyor Nance hayatına. Gerçi kitap bu yalanla başlamıyor ama bir yalanın peşinden devam ediyor.
 Evet Nance dolabın içinde bir fotoğraf bulur ve biyolojik ailesini aramaya karar verir. Kitap Nance ve arkadaşı OD'nin dilinden bölümler halinde yazılmış. Biz Nance'nin bölümlerinden ailesiyle ilgili bilinmeyenlerin peşinden koşma macerasını öğrenirken OD'nin bölümleri ise hayatın bambaşka yönlerini seriyor gözler önüne.
 OD'nin babası eski bir müzisyen annesi ise onları terk etmiş. OD 'nin ise alkolle başı dertte. Üstelik okulu da bırakarak çalışmaya başlamış. Hayatta tutunduğu iki şey var: birincisi Nance ki onla da ayrılırlar; ikincisi ise futbol.



Seanie'yi ise hem OD hem de Nance(daha çok Nance)'nin bölümlerinden tanıyoruz. O da hayattaki seçimleri , ailesi ve çevresi arasında kalmış.

Bu üç gencin yolları çakışırken, onların sorunlarıyla baş etme savaşını okuyoruz.


Gençliğin bir çok sorununa değinen kitapta başta aile problemlerini, meslek seçimi, alkol problemi, aile içi şiddet, cinsel tercih, ırkçılık gibi bir çok konuya değinilmiş. Bu arada beyaz karga ödüllü bir yazar olduğunu da belirtmeden geçmek haksızlık olur.

yazar: Mark O'Sullivan
çeviren: Müren Beykan
213 sayfa
günışığı yay.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder